Çok az miktarda TSP hücreleri timusa gelir. Timusa gelen TSP, timus epiteli ile karşılaştığında "early thymic protenitor" (ETP) hücrelerine dönüşür.
Kemik iliğinden ayrılan TSP, taşıdığı homing reseptör ve sitokin, adezyon molekülü, kemoatraktan maddelere duyarlılığı sayesinde, kan yoluyla, timusa gelmeyi başarır. Kemik iliğinden timusa doğru gelişen göç olayı aslında lökositlerin damar dışına çıkma işlemine (kemoatrasiyon, yuvarlanma adezyonu, sıkı adezyon ve transmigrasyon) benzer şekilde gerçekleşir.
Kemik iliğinden ayrılan öncü hücrenin (progenitor) timusa göçündeki kaskad, progenitör hücrelerin yüzeyinde eksprese edilen P-selektin glikoprotein linag 1 (PSGL-1) ile P-selektin arasındaki etkileşimle başlar. Bu etkileşim sayesinde kemokin gradientine yanıt verebilecek şekilde TSP'nin yavaşlamasına ve ICAM-1 ve VCAM-1 aracılığıyla integrinlere bağlanarak timus epiteline sıkıca yapışmasını sağlar. PSGL-1 ile CCL25 ekspresyonu arasında bir ilişki vardır. CCL25 ekspresyonu timusa bağlanan hücre sayısı arttıkça azalır. Bu nedenle CCL25'e timus bekçisi adı verilmektedir. CCL25'den başka kemokinlerin de bu olaya katkısı vardır. Fizyolojik koşullarda TSP'nin kemik iliğinden timusa gelip yerleşmesinde CCR7/CCL21/CCL19 ve CCR9/CCL25 kemokin aksının etkili olduğu görülmektedir.