B hücresinden başka, olgunlaşma ve efektör fonksiyon için komplemana ihtiyaç duyan hücreler makrofajlar ve antijen sunan hücrelerdir; bu hücreler doğal ve kazanılmış bağışıklık arasında köprü görevine sahiptir. Dokuda, dendritik hücreler (imatür antijen sunan hücreler) antijeni yakalar, işler ve onları MHC ile T hücrelerine gittikleri lenf düğümünde sunar. İmatür dendritik hücreler antijen yakalama konusunda çok etkilidir, T hücreye antijen sunma özellikleri zayıftır çünkü CD40, CD54 ve CD86 gibi kostimülatöre sahip değildir. Olgunlaşma sinyali aldıktan sonra dendritik hücreler antijen yakalama özelliklerini kaybederler, bunun yerine kostimülatör molekülleri eksprese ederler. C1q, antijen sunan hücrelerin yüzeyinde CD83, CD86, HLA-DR ve CCR7 ekspresyonunu arttırdığı için onları düzenler. C1q ile bağlanan dendritik hücre daha fazla IL-12p70 sekrete eder. Bu şekilde uyarılan hücreler, T lenfositlerden daha fazla IFN-alfa salgılanmasını sağlar. Kompleman, dendritik hücrelerin lenf organlarına gitmesini sağlar. Dendritik hücrelerin yüzeyinde bulunan CCR7 kemokin reseptörü, C3 olmadığında eksprese edilemediğinden dendritik hücreler lenf düğümüne gidemez. Kompleman dendritik hücrelerin dışında da kazanılmış bağışıklığa etki eder.
B ve T hücrelerinin yüzeyinde çeşitli kompleman reseptörleri vardır. B hücreleri, C3 parçalarını yüzeyine bağlar, serumunda C3 olmayan farelerde, T hücreye bağlı antijenle gelişen hümoral yanıt azalır. Normal antikor üretimi için CR2 (CD21) ve CR1 (CD35) gereklidir. Olgun, B hücresinde CD21-CD19-CD81 koreseptör kompleksi C3d-opsonize antijen ile uyarıldığında, lenf düğümündeki B/T hücre etkileşim alanına gitmesi kolaylaşır ve B hücrelerinin aktive edilme eşikleri düşer. CD21, hafıza B hücre yanıtının devam ettirilmesine katkıda bulunur. CD21, kazanılmış bağışıklığın başlatılmasında merkezi rol oynayan foliküler dendritik hücrlerin fonksiyonu için çok önemlidir; Foliküler dendritik hücreler, komplemanla opsonize edilen antijeni CD21 aracılığıyla yakalar ve germinal merkezde uzun süre kalmasını sağlar, daha önce uyarılan B hücrelerine tekrar sunar.
T helper 1 yanıtın oluşması için direkt kompleman reseptörleri ile uyarılan sinyale ihtiyaç vardır. İkincisi, Th1'in uyarılması için antijen sunan hücreler ve/veya T hücrelerinin kendisi tarafından aktive edilen kompleman aktivasyon fragmanlarına ihtiyaç vardır ve bunların serumdaki komplemandan bağımsız olduğu düşünülmektedir. Komplemanın tek kaynağının karaciğer olduğu düşünülse de bazı hücreler lokal olarak kompleman komponenti oluşturur. Antijen sunan hücrelerle T hücreleri etkileşirken CD28 kostimülasyonu sonucu C3, C5, Faktör B ve FD her iki hücrede de kompleman üretimini uyarır. Bunun sonucunda da ekstraselüler C3 ve C5 konvertaz formasyonu ve T hücre antijen sunan hücre arasındaki sinaptik boşlukta kompleman aktivasyon parçaları C3b, C3a, C3a-desArg ve C5a ve C5a-desArg oluşur.
Kompleman aynı zamanda Th2 ve Th17 yanıta da etki etmektedir. C5a, Th17'nin proinflamatuvar T efektör hücre yanıtının oluşmasını ve düzenlemesini dendritik hücre/makrofaj tarafından üretilen IL-6 ve IL-1beta ile etkiler. T hücre bağışıklığı ile kompleman arasındaki bağlantı henüz yeni araştırılan bir konudur.