Antikor üreten hücrelerin gelişimi


B hücre reseptörlerinin (BCR) iki rolü vardır;

  1. BCR'ye antijen bağlandığında, TCR'deki gibi meydana gelen sinyal çekirdeğe iletilir
  2. BCR'ye antijen bağlandığında, antijen hücre içine alınarak parçalarına ayrılır ve B hücre yüzeyine MHC II moleküllerine bağlı peptidler olarak götürülür.

Olgun B hücresinin 3 alt grubu vardır:

  1. Foliküler B hücresi
  2. Marginal alan (MZ) B hücresi
  3. B1 hücresi

Foliküler B hücreleri en baskın alt gruptur, bunlar dalaktaki lenf foliküllerinde ve lenf düğümünde bulunurlar. MZ B hücresi, kandan kaynaklanan patojenler ve partiküllü antijenlerle karşılaşılaşılan dalağın marjinal sinüslerinde bulunurlar. B1 hücreleri genellikle periton ve plevra kavitelerinde, mukoza bölgelerinde bulunurlar, bu şekilde çevredeki patojenlere en duyarlı dokuların korunmasına görev alırlar. B1 hücreleri ve MZ B hücreleri bulundukları yerlerde, bakteri parçacıkları gibi T hücreden bağımsız antijenlere hızlı bir şekilde yanıt verirler. Foliküler B hücreleri, T hücreden bağımsız antijenlere yanıt verme yetenekleri var olmasına rağmen CD4+ T hücrelerinin aktivasyonuna neden olan daha spesifik protein antijenlerine özgüdür.

Antikor salgılayan hücreler (ASC), T hücrelerine bağlı olan antijenlere yanıt olarak iki basamakta üretilir. Birinci basamakta (ekstrafoliküler yanıt), B hücreleri antijen reseptörüne bağlı siynal alır, bunun sonucunda B lenfoblastlar gelişerek bölünür (burada immünglobülinlerin class-switch recombination işlemi gerçekleşebilir) ve antikor salgılayan kısa ömürlü plazma hücrelerine farklılaşır. Ekstrafoliküler yanıtta çok az somatik hipermutasyon gerçekleştiği için meydana gelen antikorun antijene afinitesinde hiçbir değişiklik olmayabileceği gibi çok az değişiklik de olabilimektedir. Buna rağmen, ekstrafoliküler yanıt üretilen erken koruyucu antikorların önemli bir kaynağını oluşturur. T hücresine bağlı antijenlere yanıtın ikinci basamağında, aktive olmuş B hücrelerinin bazıları özelleşmiş foliküler T hücrelerin etkisi altında tekrar B hücre folikülüne girer ve germinal merkez (GC) oluşmasına neden olur. GC, somatik hipermutasyonla değişikliğe uğrayan antijen reseptörleri temeline göre gelişen geniş çaplı proliferasyon ve seleksiyonun olduğu bölgedir. GC'de sonunda yüksek seviyede antikor üreten yüksek afiniteli, uzun ömürlü plazma hücreleri üretilir. GC'de, tekrar antijenle karşılaştığında hızlı bir şekilde antikor üreten hücrelere dönüşen ve B hücre fenetipi özelliğini koruyan, hafıza B hücreleri üretilir. İmmün yanıtın bu GC fazı (koruyucu ve hızlı ekstrafoliküler faza paralel meydana gelir) gelecekte karşılaşılacak enfeksiyonlardan korunmayı sağlar.

Hem T hücrelerinden kaynaklanan uyaranlar (örneğin IL-4, IL-5 veya IL-21 gibi) hem de T hücrelerinden bağımsız antijenlerle ilişkili sinyaller (örneğin lipopolisakkarid ve metile olmamış CpG DNA gibi) naive B hücrelerinin class-switch recombination sürecine girmesine ve antikor salgılayan hücrelere farklılaşmasına neden olur.