İmmünolojide koruma
İmmün sistem konağı (insan) tehlikelere karşı korur. Koruma sayesinde birçok olay savunma gerektirmeyecek şekilde savuşturulur. Bu özellik, aynı zamanda immün sistemin çalışmasında dereceler olduğunu gösterir. Bütün olaylar karşısında var gücüyle hareket etmez, gerektiği kadar enerji harcar aksi taktirde bu yaşamla bağdaşmaz.
Hastalanmamak için insanların uyguladığı bir takım korunma yöntemleri vardır. Örneğin SARS CoV2 pandemisinde, maske, mesafe ve temizlik sloganı ile insanların kendileri koruması sağlanmıştır. Bağışıklık sisteminin yükü fazla olduğu için çalışması maliyetli, riskli ve zor bir iştir. Bu nedenle hastalıkla savaşma işinin, tamamen bağışıklık sistemine bırakılmaması gerekir. Çünkü yine aynı pandemide gördüğümüz kadarıyla, bazı kişiler hastalığı kolay atlatırken diğerleri ise ölmektedir. Bu kafa karıştırıcı durum hakkında henüz net bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, buradan çıkarılacak ders; bağışıklık sistemi bununla baş eder riskini almadan, maruziyeti öneleyecek tedbirler alınmasıdır. İmmün sistem konusundaki bilgilerimiz yetersizdir bu nedenle tedbir almamız hayat kurtarıcı olur.
Korunma çok yönlü düşünülmelidir. Bağışıklık sistemi her gün milyarlarca tehlikeden konağı korur. Bağışıklık sisteminin koruma fonksiyonunun sürekli çalıştığı anlaşılmaktadır. Burada sorun sistemin, ya çalışır veya çalışmaz şeklinde düşünülmesidir. Sistem çalışmadığında, (tamamen çalışmadığında) bu durumun insan yaşamı ile bağdaşmadığını, genetik defekti olan yeni doğan bebeklerin ölmelerinden anlıyoruz. Bazı kişilerde doğuştan var olan genetik defekt çok az ise bağışıklık sistemi sağlıklı çalışıyor gibi görünebilmektedir. İmmün sistemdeki genetik defekt fazla ise, SARS CoV2 pandemsinde olduğu gibi insanlığın ilk defa karşılaştığı bir durumda, immün sistemin virüse karşı yeterli tepkiyi vermesi mümkün değildir. Bu konuyu biraz daha irdelediğimizde aslında riske neden olanın, immün sistemin doğal bağışıklık bölümünün olduğunu düşünebiliriz. Çünkü, insanlığın ilk defa karşılaştığı bir virüse karşı bebeklerde olduğu gibi bir T veya B hücre repertuarı yoktur. Bu durumda doğal bağışıklıkla virüse karşı savaş önemli bir güçtür. Doğal bağışıklık sisteminde doğuştan gelen defekti olanlar, normal yaşantısında bunu kazanılmış bağışıklıkla idame ederken, kazanılmış bağışıklığın işlemediği bir durumda (SARS CoV2 pandemisi gibi) derecesine göre çok hastalanabilir veya hayatını kaybeder. İmmünolojide korunma bu nedenle yukarıda anlatılan bir çok faktör ve durumla ilişkidir.
