Hücre topluluklarının göç edebilmesi, hücrenin ürettiği adezyon molekülleriyle çevre dokular arasında sürekli olarak spesifik bağların oluşması ve kırılması şeklinde gerçekleşmektedir.Hücrenin dışardan gelen uyarılara tepkisi, hücrede spesifik reseptörlere bağlanan messanger moleküllerin aktivasyonuna neden olan kaskadı tetkiler.
Moleküllerin birbirlerine, elektriksel çekim, hidrojen bağı ve dağılma kuvveti gibi elektrostatik kuvvet nedeniyle afinitesi vardır. Afinite ile ilişkili olarak meydana gelen nonkovalen etkileşim kimyasal reaksiyonların katalizlenmesi (enzim tarafından), toksinin nötralizasyonu ve hücresel aktivitelerin uyarılması gibi biyolojik işlemler açısından ayrıca önem kazanmakatır. Bu işlemi başlatmak için reseptör ve ligand etkileşime girer.
İnsan genomunun yaklaşık %4 kadarı reseptör kodlamaktadır. Biyolojik reseptörler genellikle doğal tek bir liganda sıkıca bağlanır. Ligandın seçiciliği yarışmalı bağlanma ile ölçülebilir. Ligandın seçiciliği yüksekse yarışmadaki diğer moleküllerden etkilenmeden reseptöre tamamen bağlanır. Moleküller aralarında nonkovalent olarak etkileşirler. Örneğin protein cama polar yüzeyler birbirleriyle etkileştiğinden dolayı yapışma eğilimindedir. Hücrenin yüzeyide membran proteinleri ve membran lipidlerinden uzanan bol miktardaki karbonhidrat nedeniyle polardır. Bütün proteinlerin yüzeylere belli oranda afinitesi vardır. Reseptör ligand etkileşimmi diğer nonkovalen etkileşimlerden güçlü bir şekilde bağlanmalarıyla ayrılır. Bir reseptörün sınırlı sayıda bağlanma bölgesi vardır. Reseptördeki bütün bağlanma bölgeleri dolduğunda ligand konsantrasyonu arttırılmasına rağmen etkide bir artış görülmez. Anlamlı bir şekilde resptör ile ligand etkileştiğinde fizyolojik bir yanıt meydana gelir. Örneğin, glukagon yağ hücrelerindeki reseptöre bağlandığında, triasilgliserolün hidroliziyle yağ asidi üretiminde artış meydana gelir. Meydana gelen bu artış, glukagonun reseptöre bağlanma miktarı ile ilişkilidir. Eğer glukagon bir reseptöre bağlanmasına rağmen fizyoloji bir yanıt oluşmuyorsa o zaman bağlandığı bir glukagon reseptörü değildir. Ayrıca, ligandın reseptöre bağlanma miktarı ile fiyolojik etkinin miktarı da paralel olmalıdır.
Attie AD, Raines RT. Analysis of Receptor-Ligand Interactions. J Chem Educ. 1995;72:119-124.